BAYILTARAK HAYVAN KESİMİNE DAİR - 1
BAYILTARAK HAYVAN KESİMİNE DAİR - 1
11 Temmuz 2019 Perşembe
BAYILTARAK HAYVAN KESİMİNE DAİR - 1
Kurban bayramı öncesiydi. Ömer Bey'e alın kemikleri üzerine milli tabanca ile vurmak gibi sair tekniklerle bayıltmayı müteakip hayvan kesiminin, doğru olup olmayacağı cihetinde bir sual sorulmuş, kendisi de suale ‘olabilir' tarzında cevap vermişti. Aslında mesleğim itibariyle beni yakından ilgilendiren bu mevzu hakkında ben de Ömer Bey'e, kesim sonrası kanın iyi akmayacabileceğine kanaat getirdiğimden ‘bayıltarak kesmek doğru olmayabilir, iyi araştırılmalıdır' şeklinde fikir beyan etmiştim. Mevzu gerçekten ilmi ve fıkhi zaviyelerden ele alınmalı ve bu tarzda kesimine dair fetvalar bulunmasına karşılık derinlemesine inceleme yapılmalıydı. Bu meselenin çözümüne katkı sağlayabileceğini arzuladığım ilmi araştırmaları -ve uzmanlık saham olmamasına karşılık kısmen de fıkhi araştırmaları- ifa etmeyi kendime vazife edinmiştim.
Kesim meselesi, mühim mevzulardan birisidir. Gıda ile alakalı bazı İslami kurallar kesim ile alakalıdır. Gıda maddelerinin ve hususen hayvani gıdaların tüketimi hususunda müslümanlar gıdaların aslını ve mahiyetini araştırmaya itina göstermek zorundadırlar. İslami kurallara göre kesilmemiş hayvan eti haramdır. Bu zaviyeden hayvan kesim usullerinin detaylı araştırılması ve İslami kaidelere münasipliği bakımından kesim işlemlerinin denetlenmesi gerekmektedir.
Kesim öncesi hazırlık
Kesimin helal olması haricinde, etin kaliteli olması adına yapılması gerekenler de ehemmiyetlidir. Hayvanların kesim öncesi dinlendirilmesi bir hayli mühimdir. Bu bakımdan kesim öncesinde hayvanlar, kışın 8 saat, yazın ise 12 saat önceden dinlendirilmeli ve bu zaman zarfında hayvana sadece su verilmelidir. Dinlendirmeyi müteakip hayvanın midesindeki ve bağırsaklarındaki mikrop sayısı azalmakta ve bu vesileyle etin kalitesinde artış sağlanabilmektedir. Kesimden önce hayvanlara iyi davranılmalı ve onlara eziyet edilmemelidir. Yorgun ve stresli hayvanların kesilmesi neticesinde vücudu terk eden kan miktarının azalması da etin olgunlaşmasına, rengine ve dayanıklılığına menfi tesir etmektedir.
Hayvan neden boğaz bölgesinden kesilir?
İdeal bir kesimde, hayvana acı çektirmeden olabildiğince kan akıtmayı sağlamak ve bu faaliyetleri hijyenik bir tarzda gerçekleştirmek gaye edinilmelidir. Kesim için kullanılan bıçak keskin, hayvanı kesecek kişi de eğitimli ve tecrübeli olmalıdır. Kurbanlık hayvan kesiminde, kesilecek hayvan sol yanına yatırılır ve kafası kıbleye çevrilir. Sağ arka ayağı serbest bırakılarak diğer üç ayağı bağlanır ve sol elle çeneden tutulup "Bismillâhi Allâhu ekber" veya "Bismillah" denilerek sağ eldeki bıçak ile çene altından hızlı bir tarzda kesme işlemine başlanır. Bu tarzda bir kesme işleminde yemek borusu, nefes borusu ve can damarları kesilmiş olur. Modern kesimhanelerde ise ayakları vinçli sistemlere bağlanmış olan hayvan, kesimi müteakip arka ayaklarından yukarı kaldırılır ve kanın akıtılması, derinin yüzülmesi ve sair işlemler hayvan asılı vaziyette iken yapılır.
Günümüzden 14 asır evvel Merhamet Timsali'nin (Aleyhissalatu vesselam) bildirmesinden yola çıkarak Hz. Ömer (RA) efendimizin oğlu Hz. Abdullah (RA) buyuruyor ki1: "Hayvan keserken kemiğe kadar kesilir, kemiğe ulaşınca durulur ve hayvan ölünceye kadar beklenir". Hayvanın başının bedenden ayrılmaması neticesinde oluk tarzındaki kemikten kanal içindeki omurilik de kesilmemiş olur. İfade edilen faaliyetler ile alakalı bazı hususlar üzerinde durmak gerekir. Hayvanın boyun bölgesinde, beyinden çıkan, boyunda kan damarlarına paralel olarak seyredip göğüs boşluğundan kalbe ulaşan, ‘Nervus vagus' isimli bir sinir bulunmaktadır. Bu sinir kalb atış hızını düşürücü ve kalbin kontraksiyon gücünü azaltıcı tesir yapmaktadır. Kalbe tesir eden diğer bir sinir ise kesimi hayvanın ölümünden sonra gerçekleşen boynun gerisindeki kemikten kanal içinde ilerleyerek kalbe ulaşan, kalbin atış hızını ve kontraksiyon gücünü artıran ‘Nervus accelerantes'tir. Söz konusu bu iki sinir zıt faaliyetleri ile birbirlerinin tesirini kontrol altında tutmaktadır. Bunlardan biri olmazsa, kalb sadece diğerinin tesirinde kalarak, ya çok hızlı atacak veya atış hızı ve kasılma gücü çok azalarak kalp duracaktır. Allah-u Zülcelal tarafından emredildiği tarzda hayvanın kesilmesi neticesinde Nervus vagus isimli sinir de kesilmekte ve kalbin üzerindeki yavaşlatıcı tesir ortadan kalkmaktadır. Kesimi omirliğe kadar yaptığımız için kanal içinde seyreden Nervus accelerantes isimli sinir hayvanın ölümünü müteakip kesildiğinden, kalbin çalışma gücü ve hızı artmaktadır. Kesim faaliyetinde sinirler Allah'ın emrine uygun tarzda faaliyet göstermekte ve birinin vazifesi ifa ettirilirken diğerine ilahi emirle adeta ‘dur' denilmekte ve kalbin çalışma hızının artışına paralel olarak mümkün olan en fazla kan dışarı atılmış olmaktadır. Neticede mikroorganizmaların rahat ve hızlı bir şekilde üreyebilidği bir ortam olan kan, kalbin kanı pompalaması neticesinde ette birikecek ve bu durum da mikroorganizmaların üremesine, etin bozulmasına, etin renginin değişmesine ve yendiğinde çeşitli zararların oluşmasına sebeb olacaktır.
Bayıltma metodlarına geçmeden önce direk kesim metodunun (bayıltmasız kesim) faydalı tarafları ve bu hususta ilim adamlarının bazı izahlarını aktarmak yerinde olacaktır.
Bayıltmasız kesim
İlim adamları hayvanın direk kesim metodu ile şuurunu hızlı bir tarzda kaybettiğini belirtmektedir. Kesim işlemini müteakip kısa süre zarfında hayvanda hareket azalır ve vücutta konvulziyonlar (çırpınmalar) görülmeye başlanır. Prof. DR Leonard Hill ve Professor Harold Burrow gibi ilim adamları yaptıkları çalışmalar neticesinde takriben 90 saniye kadar süren konvulziyonların doğal epileptik hareketler olduğu ve bunun da beyne giden kan miktarının (beyin oksijensiz kalır) azalmasından kaynaklandığını ortaya koymuşlardır. Prof. Dr Leonard Hill direk kesim modelinde hayvanın ağrıyı hissetmediğini belirtmiştir Cerrahlar da oldukça ani gelişen yaralanmalarda ağrının hissedilmediğini dile getirmektedir.
Araştırmalar neticesinde direk kesim metodunun bayıltmalı kesim metodlarına göre üstün olan tarafları ortaya konulmuştur. Bunlar aşağıda olduğu gibi sıralanabilir.
- Sünnete uygun kesim yöntemidir
- Fazla miktarda kan akar.
- Hayvanda fazla strese sebep olmaz.
- Gerçek kesimden önce ‘hayvanın ölü olması' gibi bir tereddüt yaşanmaz.
- Daha insani hususiyet taşır, birkaç bireysel hayvan hariç ağrı hissedilmez.
- Et kalitesini azaltıcı tesirler bulunmaz.
- Direk olarak hayvanın öldürülür, her yerde ve toplulukta kolay tatbik edilebilir.
- Daha ekonomiktir.
- Tatbik edilmesi daha güvenlidir (elektirk, gaz, şok söz konusu değil).
- Et tüketen toplumlarca kolay kabul görür.
Bayıltmalı kesimler
Kesim işlemi sırasında hayvanı yere yatırmak ve kesimi kolaylaştırmak maksadıyla, hayvana eziyet vermek caiz görülmemiştir. Efendimiz'de (sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadisi şerifinde "Kesim yaptığınız zaman güzel yapınız. Kesecek olan kişi, bıçağını iyice bilesin ve hayvanını rahatlatsın" (Ebu Davud, Dahâyâ 12) buyurmaktadır. Bu noktadan hareketle hususiyetle Müslüman olmayan ülkelerde ölüm anında hissedilmesi muhtemel acıyı azaltmak maksadıyla milli-tabanca, elektrik akımı ve karbondioksit ile bayıltma metodları kullanılmaktadır. Söz konusu metodların kullanımı ile alakalı fetvalar veriliyor olsa dahi tatbik edilmeleri esnasında bazı fıkhi ve ilmi kaidelere riayet etmek ehemmiyetlidir. Bununla birlikte "helal et" ve "helal kesim" mevzusunda adı geçen bayıltma metodlarının caiz olmayacağını kabul eden ve bu hususta yayınları bulunan araştırmacı ilim adamları da azımsanmayacak sayıdadır.
Milli tabanca ile bayıltma faaliyeti nasıl gerçekleştirilir?
Gelişmiş birçok ülkede, kesim öncesi, hususiyetle büyükbaş hayvanlara tabanca ile bayıltma işlemi tatbik edilmektedir. Hayvanın alın kemiğine dayanan tabanca ile takriben 15 cm uzunluğundaki bir demir çubuk hayvanın alnından aniden beynine girip çıkar ve beyin dokusu zedelenir. Hissin ve şuurun tamamen ortadan kaldırılması ve beyin fonksiyonlarının devre dışı kalmasını müteakip kesim sırasında hayvanın acı duymasının engellendiği bildirilmektedir. Solunumun düşmesi, göz bebeğinin büyümesi, göz kapağına dokunulduğunda gözün kırpılmaması, bayıltma işleminin kafi seviyede olduğuna işarettir.
Elektrik akımı verilerek bayıltma
Hususiyetle domuz, koyun, keçi gibi hayvanlarda, boynuz kökleri ile gözler arasında kalan kısma elektrotlar yerleştirilir ve takriben 8 saniye boyunca 70-80 volt ile 8 amperlik bir elektrik akımı tatbik edilir. Son yıllarda Eltbert Elektroşok Aleti ile 110 voltluk elektrik akımı 1 saniye süre ile verilerek hayvanlarda elektroşok sağlanmaktadır. Yüksek voltajlı şoklama metodu ise 300-400 volt kullanılarak genelikle domuzlarda kullanılmaktadır. Kanatlı hayvanlarda da elektrik akımı ile bayıltma işlemi tatbik edilmektedir. Hayvanlar yürüyen bir banta ayaklarından asılır ve askıdaki hayvanların kafaları elektrik verilmiş bir sudan geçirilierek bayıltma işlemi gerçekleştirilir. Bu metodun anestezi işlemi gerçekleştirmeden hayvan haklarına zıt ve adeta işkence çektirir bir tarzda yapıldığını savunanlar bulunmaktadır. Şuurlu hayvanda paralizlerin görülmesi ve ağrının hissedilmesi hususunda şüphelerden arı olmaması ve takriben 30-40 saniye zaman zarfında hayvanın kendine gelmesi ile karakterizedir. İlim adamları yüksek voltaj halinde kemik kırıklarına rastlanıldığını, düşük voltaj ile şuurun kaybolmaksızın konvulziyonların oluştuğunu belirtmişlerdir. Hayvan büyüklüklerinde farklılıkların bulunması ve hayvana ait dirençlilik hallerindeki farklılıklar da metodun tatbik edilmesinde göz ardı edilmemesi gereken hususlardır.
Bir diğer metotta ise hususiyetle domuzlar havadan % 50 daha ağır olan CO2 gazının, hava ile değişik oranlarda hazırlanan karışımının derin bir tünele gönderilmesi ve gazın solunması neticesi bayıltılır. Bu pahalı ve az tatbik edilen yöntemde % 60 CO2 ve %40 hava veya % 70 CO2 ve % 30 hava karışımı kullanılmaktadır. Bununla bitrlikte bu metod ve hayvanın alnına bir tokmakla vurularak bayıltma sağlanan diğer bir metod pek çok Avrupa ülkesinde yasaklanmıştır.
Netice
İslam dini kul hakkına benzer tarzda hayvan hakkına da riayet edilmesini tembihlemektedir. Sahabe döneminde, hayvana çile verici davranışlar sergileyen insanların bir kısmı Cehennem'e girmeye müsteak olurken, bazıları ise hayvanlara yaptıkları iyi muameleler sebebiyle Cennet ile müjdelenmiştir. Bu bağlamda hayvana eziyet vermemek adına yapılan bayıltma metodlarının ciddi boyutta incelenmesi, ilmi ve fıkhi izahların istişareler çerçevesinde değerlendirilmesi ve kesim işleminin ona göre yapılması ve denetlenmesi kaçınılmazdır.
Dr.Bayram YALÇIN
Helal Gıda Başdenetçi
1 Prof. Dr. İbrahim Canan,Kûtüb-i Sitte Muhtasar-1954 no'lu hadis
Lambooij, E., Potgieter, C.M., Britz, C.M., Nortje, G.L., Pieterse, C. Effects of electrical and mechanical stunning methods on meat quality in ostriches. Meat Science, 1999; 52: 331-337.
Velarde, A., Gispert, M., Dieste, A., Manteca, X.:Effect of electrical stunning on meat and carcass quality in lambs. Meat Science, 2003; 63: 35-38.
Sheep Slaughtering procedures: i; Survey of Abattoir practice; (Gregory,Wotton), Br Vet J/1984.
MAFF (1999) Animal welfare. MAFF website: http://www.maff.gov.uk
Problems with Kosher slaughter:(Temple Grandin; lnt. J. Stu. ani. prod/1980) -
FAWC (1982) Report on the welfare of poultry at the time of slaughter. Present address: Farm Animal WelfareCouncil, 1A Page Street, London SW1P 4PQ, UK.
Assessment of The Muslım Method of Slaughter, Dr. Abdul Majid Katme, (http://www.azhar.jp/info/halal-eng/halal5.html)
The most humane slaughter Syed Ashraf Ali Halal (http://www.halaljournal.com/article/3360/)
ARŞİV İÇİN TIKLAYINIZ